
Taksim'de başlayıp tüm yurtta devam
eden direnişin birkaç maddeye sığdırılabilecek bir talepler listesi olamaz. Önümüzdeki zamanlarda görüleceği gibi bu kuşak tüm yurdu etkilediği gibi yeryüzünü de etkileyecektir.
Gerçekleşmesi arzu edilen durumu ''talep'' kelimesi karşılayamaz. Talep kendinden daha güçlü olandan, daha üstte olandan istekleri ifade eder. Oysa direnişi ya da insanlaşma çevrimini yaratanların ana gövdesi olan yeni nesiller ve kadınların hiç biri kendisini bu otoriter devlet yapısından aşağıda görmemektedir.
Talepler ileri sürmek altlık üstlük durumunu meşrulaştırmak demektir. Yöneten-yönetilen ikilemini kafalarda meşrulaştırmaya ve dolayısıyla devamına hizmet eder. Tamamen eski tarz mücadele ve siyasete ait bir olgudur. İktidarın var olması gerektiğini ancak şu şu talepleri karşılayarak devam etmesini alt metin olarak yazar beyinlere.
Gerçekleşmesi arzu edilen durumu ''talep'' kelimesi karşılayamaz. Talep kendinden daha güçlü olandan, daha üstte olandan istekleri ifade eder. Oysa direnişi ya da insanlaşma çevrimini yaratanların ana gövdesi olan yeni nesiller ve kadınların hiç biri kendisini bu otoriter devlet yapısından aşağıda görmemektedir.
Talepler ileri sürmek altlık üstlük durumunu meşrulaştırmak demektir. Yöneten-yönetilen ikilemini kafalarda meşrulaştırmaya ve dolayısıyla devamına hizmet eder. Tamamen eski tarz mücadele ve siyasete ait bir olgudur. İktidarın var olması gerektiğini ancak şu şu talepleri karşılayarak devam etmesini alt metin olarak yazar beyinlere.
Talep olarak listelenenler elbette normal olarak yapılması gerekenlerdir. Bu talepler karşılanınca iktidar temize mi çıkmış olacaktır. Ortaya bir talep sürünce iktidara bunları karşılayarak temize çıkma şansı da tanımış olursunuz. İktidar olmasın kendisi pis bir pozisyondur, talepleri karşılayarar iktidar olmasın suçlarından aklanamaz. Doğrudan iktidar olma fikrinden istifa etmelidir. Artık iktidar ya da muhalefet gibi bir pozisyona insanın ihtiyacının kalmadığı bir çevrime girmiş bulunuyoruz çünkü.
Ancak bir erken doğum niteliğindeki bu direniş üzücü bir şekilde birkaç talebe sıkıştırılmaya çalışılıyor. Bu kabul edilemez ve yanlıştır. Neden yanlıştır? Çünkü direnişin asıl gerekçesi bambaşkadır. Direnişin bu derece boyutlu olmasının nedeni, doğayı ve insanı mahveden sınıflı toplum yapısının özellikle yeni nesiller ve kadınlar üzerinde oluşturduğu ağır atmosferdir. Bugün Taksim Gezi Parkı eylemleri olmasaydı yarın başka bir yerden start alacaktı. Para sisteminin doğayı ve insanı hiçe sayan yapısının yarattığı bu zehirli atmosfere karşı genç kuşakların ve kadınların ''artık yeter'' çığlığıdır bu direniş.

Sınıflı toplumun yarattığı bu ağır atmosfer karşısında direnişçiler sadece ve sadece insan kimlikleri ile direniyorlar. Siyasi düşünce, sınıf, cins, din, etnik kimlik gibi tarihin eski çevrimlerinden kalma hiçbir etiketi kullanmıyorlar. Çünkü eski çevrimlere ait hiçbir bilgi bu günü karşılamıyor, hiçbir ideolojinin günümüzü açıklayamadığını seziyorlar. Artık temel karşıtlığın yaşam ve ölüm arasında olduğunu da sezgisel olarak biliyorlar.
Para sistemi doğayı ve insanı öldürmek üzere işlerken, direnişin omurgasını oluşturan yeni nesiller ve kadınlar ise yaşatmak için uğraşıyorlar. Yaşamak ve yaşatmak ise taleplere sığmaz, talep edilmez... Hangi direnişçiye sorarsanız sorun ''kendi benzersiz kimliğimin tüm potansiyelini rahatça var edebileceğim, yaşatabileceğim bir ortam istiyorum...'' diyecektir. Eski zamanların kelimesi ile özgürlük diyecektir. Özgürlüğün bugün ve gelecekteki tanımı ise doğanın ve insanın uyumlu yaşamından başka bir şey değildir.
O yüzden ''iktidar gibi duran ucubelerden'' birşeyler talep etmek insana yakışmaz. İnsana yakışan kendi benzersiz varlığını yaşamak ve yaşatmaktır. Bu üretim ve tüketim çarklarının hiçbir noktasında yer almayalım, bırakalım onlar ürettikleri oyuncaklarla, paralarla ortada kalsınlar. Biz kendi varlığımızı sonuna kadar ifade edebileceğimiz para sistemini aşan yeni hayat biçimleri oluşturmaya devam edelim. İnsan bunu yapabilirse ki yapabilir, birgün gerekli olduğunda bunların iktidar adını verdikleri ucubeleri yarım saatte alaşağı eder. Yerine de hiçbir iktidar koymaya gerek kalmaz, yaşamın kendisi hüküm sürer artık....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder