13 Ağustos 2013

tonal ve nagual


yalnızlığın günlük hayatta görünür hale gelmesi ile daha da katlanılmaz olduğunu hemen herkes biliyordur. kafa yapısı olarak herkesin biricik olduğunu kabul edersek yalnızlığın bu kısmını akla yatkın hale büründürmüş oluruz. sıradan bir insan için bu türden bir yalnızlık anlaşılabilir, hatta olması gereken olarak algılanır. her bir kişi evrenin benzersiz birer özetidir. evrende iki aynı şey olamayacağı gibi iki aynı kişi de olamaz. buraya niye geldik bilmiyorum. yine bişeyler anlatmak istiyordum sanırım, yine herkeslerden özür diliyorum, belki de buna ihtiyacınız yoktur.

belki sadece susmak ve öyle durmak istiyordunuz. öyle ya ben bunu düşünmeliydim. ''bakın ben ne düşündüm, siz ne dersiniz'' diye heyecanını gizleyememek medeniyetinizin kaldırabileceği türden bişey değil. biri kafayı dinliyorken heyecanlanıp ona birşeyler anlatmak pek medeni bir davranış değil. bunu bilmediğimi mi sanıyorsun? aksine biliyorum, çok da iyi biliyorum, ancak kabul etmiyorum. mesele bu. şöyle bi düşünelim, hadi kolaylık olsun diye medeniyetin eşitlik ilkesine göre konuşalım. ''sen nasıl ki o hale girmek için hiç kimseden izin almadıysan ben de o hale girmek için hiç kimseden izin almıyorum. çok mu anlaşılmaz? sen melankoliye girerken kimseniz iznine ihtiyaç duymadı isen ben de heyecanımı yaşamak konusunda kimsenin iznine ihtiyacım yok diyorum.'' ''İkisi aynı şey değil'' diyorsan, ben de diyorum ki ''hayır ikisi de duygu halini alenen yaşama ile ilgili olduğu için eş değerlidirler, aralarında denklik vardır. insanın birini yaşarken hoş görülmesi ama diğerini yaşarken hor görülmesi tam bir saçmalık''. 


''ben kendi dünyamda iken sen pat diye dalıp bişeyler anlatıyosun'' dersen, ''sana verilen oyuncaklarla idare etmesini öğrenmişsin ve bunun dışına çıkamıyorsun sen, orada öylece oturman iletişim kurmaman rahatsız edici'' derim. ne kadar tartışsak ta, sonuçta bunların hangisinin değerli olduğuna karar veremeyiz. bir öncelik sonralık yaratılamaz. çünkü her ikisi de hal. 

her bir halin diğer hallerle etkileşimli ilerlemesinden dolayı herşeyin daha zengin hatta hayatın kaynağı olduğunu anlamalıyız. şöyle veya böyle vardır, eksi ile artı gibi. yaşam la ölüm gibi, geçmiş le gelecek gibi, üzüntü ile neşe gibi, bolluk ve kıtlık gibi.

yani herşeyin ve insanların birbirinden farklı olmalari en temel evrensel yasalardan. bu yasayı beğenmek ya da beğenmemekten bahsetmiyoruz. bu ayrıca konuşulabilir. ama olan bu. 

yalnızlığın düşünsel boyuttaki nedeni anlaşılabilir, ancak günlük hayatta yani pratikteki görüntüsü insanı neden rahatsız eder? anladığım kadarıyla insan zihninin evrimini tekrar ederek geldiği için bir yerlerde tıkanıyor ya da oyalanıyor. ancak şu da ilginçtir ki orada oyalandığını da asla kabul etmiyor. dolayısıyla tüm bunları gören biri bu yüzden daha hoşgörülü olabiliyor. yani kafasının hangi çevrimde döndüğünü gördüğümüz için ona daha da fazla bir hoşgörü ile yaklaşabiliyoruz. diyelim para peşinde koşturuyor ama bunu maskelemek için bir sürü hikaye anlatıyor. işte o hikayelerin para kazanmayı maskeleyebildiğini sandığı için ona hoşgörü göstermeliyiz. diyelim para kazanmak için bir plan yapmış ve bunun için destek istiyor. yani günlük hayatında bulunmanı istiyor senden. örneğimiz üzerinden konuşursak, işte tam bu noktada başlıyor yalnızlığın pratik görüntüsü. sınıflı toplum çevriminin şurasında ya da burasında olduğunu biliyorsun. doğal olarak da oralarda düşünüp ona göre bir günlük hayat geliştiriyor. ve böyle bir günlük hayata seni de çağırıyor. böyle bir çağrıya evet ya da hayır denebilir tabi, o ayrı bir konu, yanıt vermek durumundaki kişiye göre değişebilir.

diğer yandan diyelim ki tam tersi olarak siz birşeyler düşündünüz ve yapmak istiyorsunuz. siz de gidip aynı şekilde ona sordunuz. ne düşündüğünüzü ve ne yapacağınızı. bu durumda o bir seçim yapacaktır, sizin günlük hayatınıza katılıp katılmamak ona kalmıştır. nasıl bir şey düşündüğünü ve bu düşündüğünüzün günlük hayatı nasıl etkileyeceğini anladığında, bunun ne manaya geldiğini çözemiyor. onun için anlamsız ya da boş bir uğraştır sizin önerdiğiniz şey. dolayısıyla önerdiğiniz şeyin getirdiği günlük yaşam da pek katlanılır bir şey olarak görülmüyor. işte bu noktada yani sizin günlük hayatında yer alamaması noktasında durmak yararlı olabilir. bana göre yalnızlığın günlük görüntüsü işte tam da böyle ortaya çıkıyor. tarihin o büyük resmini görmüş ve onunla bütünleşmiş bir kafanın günlük hayatı diyelim kapitalizm çevrimini yaşayan bir insan için ne kadar çekici olabilir ki. işte büyük resimle aynı soluğu alıp verenlerin yaşadığı yalnızlık böyle ortaya çıkıyor. düşündüğünüz ve yaptıklarınıza insanların katılması o kadar da kolay bir şey değil. dolayısıyla günlük hayatınızda düşünürken ve eylerken yalnızsınız. aynı frekansta kaldığınız arkadaşlarınız olsa bile genellikle onlarla çevrili olmuyor etrafınız. diğer yandan kapitalizm gibi bir alt çevrimi yaşayan arkadaşlarımızın günlük hayatına katılmak her zaman mümkün, ancak o arkadaşlarımız için bu pek de mümkün değil. ne kadar anlamaya ve katılmaya çalışsa da eski çevrimlerdeki yaşanmamışlıkları hep kafasını meşgul edecek. kafası eski çevrimin bir yerlerine takılı kaldığı için günlük hayatını devam ettirmek zorlaşacak. o yüzden senin günlük hayatının bir parçası olmaktan çıkar ve boşluk nerede ise doğrudan oraya akar. ve genellikle bunun nedenini perdelemeye çalışır. sınıflı toplumda gerçek nedenler üzerleri örtülsün diyedir bu arada. işte bu haldeki bir insanla gerçekten iletişim kurmaya çalışmak hep beyhude olmuştur. '' 

yaşayanım bunları yazdı ve internete birileri okusun diye koydu. yaklaşık dört beş yıldır tüm bedenimi ve ruhumu ele geçirdi. artık istediği yerde istediği gibi konuşuyor. bedenin ve ruhun kontrolünü ele aldığından beri tüm düzen değişti. ben bir canlı olarak bunlara nasıl katlandım bilmiyorum. yönetimin bende olduğu zamanları hatırlıyorum da ne güzel günlerdi. tüm bunlara hakim olduğum zamanlar çok geride kalmış meğer. güzeldi o günler. hem de çok güzeldi.

ilk zamanlar yönetimi geri almak için çokça uğraşmıştım ama artık bunun saçma bir çaba olduğunu fark ediyorum. o yüzden yönetimi alamasam da sürekli olarak parazit oluyorum her mevzuya. her şeye salçayım. 

yaşayanımın farkına vardığım günden beri buradaki yerim gitgide daralıyor. ruh ve bedende gittikçe yok oluyorum.

yaşayanıma o günlerden bahsettiğim oluyor zaman zaman ama dinlemiyor bile. daha dün o kadar ürkek o kadar korkaktı ki, ortaya çıkmadan önce nasıl saklanıyordu. nasıl da korkuyordu buralardan. hele şimdilerde beni bir kaşık suda boğmak istiyor. sonuna kadar yok olmamı mı bekliyor, ama bu çok saçma değil mi. ben olmasam o da olmaz. kendisi iki de bir kafa ütülemiyor mu zıtların birliği diye. 

bu aralar yine dellendi. konu müzik, neymiş efendim kimse ona müzik tavsiyesinde bulunamazmış, bu çok saçma imiş. neymiş, çünkü müzik tamamen kişisel bir şeymiş. artık yönetimde olduğu için kafasına göre hareket ediyor neyse biz bi arkadaşla görüşmeye gidiyoruz metro geldi, sonra konuşuruz. 






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Şiir Olmak Büyük Özgürlük Be Kuzum....

Sana diyorum, sen konuşurken söylediklerinden ziyade onların arkasındaki gerçek görünüyor. Sen bunu farketmezsin, yani bilinç dü...

Tüm Yazılar

Yazı Başlıkları
Şiir Olmak Büyük Özgürlük Be Kuzum....
Sihirli Geçişlerin İzinde
FİLMİN ÖTESİ
The Grand Flowing
Sendikal Manifesto
Aile Biçimleri-Kadın-Tek Eşlilik-Aşk
TOPLUMSAL ÇEVRİMDE İKİ BÜYÜK TIKANIKLIK ve İKİ BÜYÜK DOĞUM
Kutsallık Çevrimi ve Geleceğin Tinselliği-8.Bölüm İNSAN KUTSALLAŞTIRDIĞINA İNANIR
Kutsallık Çevrimi ve Geleceğin Tinselliği-7.Bölüm HAVVA'NIN ELMALARI
Kutsallık Çevrimi ve Geleceğin Tinselliği-6.Bölüm EFSANELER ve KUTSAL KİTAPLAR
Kutsallık Çevrimi ve Geleceğin Tinselliği-5.Bölüm KURAN ve MUHAMMED PEYGAMBERİN BİLİNCİ
Kutsallık Çevrimi ve Geleceğin Tinselliği-4.Bölüm TOTEM NEBULASINDAN YILDIZLAŞAN TANRILAR ve PEYGAMBERLERİ
Kutsallık Çevrimi ve Geleceğin Tinselliği-3.Bölüm BİLİM ve DİN YORUM ZENGİNLİĞİ
Kutsallık Çevrimi ve Geleceğin Tinselliği-2.Bölüm KUTSALLIĞIN ÇEKİRDEKALTI
Kutsallık Çevrimi ve Geleceğin Tinselliği-1.Bölüm BAŞLANGIÇ
Gençarov'un Askerleri
Luwiler ve Erkenci Domestikler
Krizler ve Kerterizler...Hoşgeldiniz...
İnsanlaşma Devam Ediyor
Asıl Sorunumuz Her Alanda Çürüme
Bütüncül Manifesto
Kadın ya da Lilith'i Beklerken
İlahiyat Bilgisinin Kökeni Üzerine
Gençarov'un Askerleri
ZYKLEN UND MUSTER VON EİNEM INDİVİDUUM
Cinsel Yasaklar Çiğnenirken
Korku Anayasası
GEZİ AND THE REAL ELECTIONS…
Jiman
kaosun şartı üçtür...
SİYASETİNİZ
Medeniyet Çökerken Bilgi Yapıları
Ruhun Kökeni
Gözleyen ve Gözlenen
Çevrimler ve Birey Örüntüsü
Akışa Uyum_Doğumun üçüncü Aşaması
Moloch ve Ötesi...
Bize Siyasi Değil Hayati Program Lazım
Akışı Kavramak_Doğumun İkinci Aşaması
Akışı Görmek_Doğumun İlk Aşaması,
erkeksi ölüm...
Siyasal Fareler ve İnsanlar...
Şiddet Kullananı Vurur...
neden bazı şeyler yerine başka bazı şeyler olur
bilen ve...bilinen ve...birleşik alan ve...(video)
ustaların kişisel bütünlüğü
İnsanlaşma Tezleri
İş ve Çalışma
İnsanlaşma Çevrimine Giriş (video)
Çevrimler ve Birey
Büyük Akış (video)
düşünce...kralımız...
İnsanlaşma Çevrimi ve Yeni Aşklar...
tonal ve nagual
kelimeleri, mülkleri biriktirmek ve büyük akış...
İnsanlaşma Şöleni...
Gezi Ruhu Kişinin ve Toplumun Yeniden Doğumudur...
Yeni Nesil Tarih Sahnesine Çıkmıştır: "PUTLARA TAPMAYIN..."
İnsanlaşma Kuşağı
İnsanlaşma Yolu
Yaşam ''talep'' edilmez...
taksim,ağaçlar ve yarını bugünden kurmak
Parçalanma ve Toparlanma
tanrı parçacığı,hem hem,farkındalık ve kavramlar...
sinema anlatım dilidir...
THE MATTER IS NOT THE "WOMAN"
mesele olan kadın değil ki...
*ruhsal sorunların kökenine dair *doğa-insan,bilinçaltı-bilinç,nefis-ruh *çevrimlerin birbirini baskılaması ve kullanması
İbni Arabi,CERN,Şaman,An
bir'in yolculuğu...
7 kat bilinç-7 kat sema
yolculuk
ilk gün...
oldum sandığın şeyin esamesi
Türklerin İslamlaşması,Devletleşmesi ve Medeniyete Geçişleri
Hasan Sabbah
Lilith'den Havva'ya
Kabile