“saadet zamanı: avluya doğru oturmuşuz,
ben ve sen
endamımız çift, sûretimiz çift, rûhumuz tek,
endamımız çift, sûretimiz çift, rûhumuz tek,
ben ve sen
bostanlığın hediyesi, kuşların ötüşü,
bostanlığın hediyesi, kuşların ötüşü,
bahçeye girdiğimiz anda bize sonsuz yaşamın suyunu sunar,
ben ve sen
bulandıran palavralardan âzâde,
bulandıran palavralardan âzâde,
gamsız bir keyif, ben ve sen
sen ve ben, ne sen varsın ne de ben,
sen ve ben, ne sen varsın ne de ben,
bir olmuşuz aşk elinden”
https://youtu.be/Tl7O-RgCIZg
anlamamışım,
anlamamışım,
kentin kıyısında durmuşum,
az önce bir kuzu doğdu oysa,
ay parlıyor, soba yanıyor
mami'nin ışığı yanıyor,
bin nar bana bakıyor...
ne zaman diye bir soru, zaman ne ki,
sırası gelmeyenin zamanı mı olur...
anlar mıyım
ananıza küfretmeyi kestim bunu
biliyorum
daha ötesini ben de bilmiyorum
tüm bilmelerimin manası bu
bilmiyorum...
yani bilmiyorum, burdan sonrası
katırlarla...
o yüzden sormayın
allah içimize kaçmış bana sormayın
konuşurduk herşeyi... konuşun yine..
arabi'nin acısını kentin kıyısında
bırakıyorum
sana bakıyorum sana
tütün varmı
al iç kurumuş ama
akşam çöplük işleri
ne çekiciymiş çöplüğünüz
helal... size de helal
çöplüğünüz ne kadar hoş, ne
kadar boş,
mağaramdayken bile buldunuzya beni
alkışlıyorum
kolay değil ziggurattan cami çıkarmak
teslis üçken toprağı eklemek kolay
değil tabi...
su, hava ve ateşiniz tamam
fizzahınız toprak için
etmeyiniz,
üzerinde tepinmeyiniz
yine de siz bilirsiniz
yalnızlıktan geberirsiniz
çıktığın kabuğu tanıyamadın
mı...
az öte git o vakit... az öte...
ima kayişe...
dört yönünüz ne karışık ama
dairemsisiniz bayım
göteniz, niçeniz belki...
size ayıp ettik terkettik çöplüğünüzü
hakkel yakin deva olsun
hayy....
ay ışığı yanıyor halesi var
yarın işe gidin emi
yoksa aç kalırsınız
yoksa anamız ağlar
ananıza küfrü kestim
zor tutuyorum dilimi
toprağa ayak basalı küfür yok
ali var, muhammet var dört var,
üçü geçtik, yedisi var insanı
var...
dalgası parçacığı kadını erkeği
yok...
hemhem var...
buyrun o halde...
soba yansın, odun var, çay mı yapsak
ne imansız ne komünsüz bir çöplüksün
sen
canlarım aşık sana,
nasıl da maharetle çalarsın
düddüğünü
nilgün ablam gösterdi tüm arka
bahçelerini
ona çay götürmem lazım,
demi zirvede sever,
demleniyoruz.. gidiyoruz işte...
buyrun, buyrun...
çantam hazır akşamdan, konuşuruz
mağarası bile yok ringonun,
ne bilirse bilsin,bizde erisin...
bendeki bizi görsün mü anfi teatr
yapmalıyız tüm bunlar için
çam ve yılbaşı, bayramlar ve
şekerler için...
ibrahimin anladığı gibi...
don huanın düzelttiği gibi,
birim, bütünüm, şükür
birim, bütünüm, şükür
kaosun şartı üçtür...
kanabilse kanabise...
kanabilmez kanaviçe...
biri varmış biri yokmuş.. lakinli...
la notasız... la sız.. la siz.. siz
ne laaa...haaa
müzik yoksa ben yokum
la notası kadar eskiyiz işte, küfür
la notasına gelsin
oğullarım kirliymiş, çok şükür,
çok şükür...
bana göre suçum tek suçum bu
tüm suçlarımı geride bıraktığımı
sanarken
nedir suçum ey insanoğlu söyle
ipim tavanda ey dünya,
bulurum kulpunu senin,
kolpanı da...
ne dünyanın kulpu olur ne rüyam
kolpa olur
sevdim der ölürüm işler zora girer
yaşamam lazım biraz, var mı izniniz
ey kirli insanlar...
kalınkafalıyım
yalınkafalıyım
maddeyi göremiyorum her daim
çarpıyorum her daim
pat oynasın, çat gümlesin, put
hoplasın...
biriniz pusula var desin
kafkas arısı mısınız
meşe yanında servi misiniz büyüyün
artık
ay ışığı yana yana demiş şair
bizim oralardan, mekan değil bizim
orası
kirli bir zaman bizim orası
köy...ama her yer naylon, aynı
buralar...
içinden renolar geçiyor ağzında
sigaralı dozolar,
şeftaliye zehir zerkederek geçiyorlar
çöplüğe aşıklar
para, kadın, içki, boşluk peşinde
ve temizler
bizse o kadar kirliyiz ki, allah
arttırsın
amin
amen
amon ra
moon ru
maat
ma ma
ma donnamız, anamız, ilahemiz...
kutsal örüntümüz lilithimiz,
lilim, leylim leylim yar,
şiirin başladığı yer,
sonrası la ilahe...
sonrası düz yazı, düzyazı...
dümdüz alınyazın
sonrası havvalar...
sahi havalar nasıl...
düzgit işe, şiir yok işte...
öpüşürken bile hesaptasın...
bilmez miyiz, ziyandasınız...
gülsem olur gülmesen de olur
sevsem öldürürler sevmesem öldüm
hesabı
bekliyoruz bakam, burası yeryüzü
kendi zamanım
şamanım, ilk müslümanın,
yaram,yaramam,
sorarım, sormam...
olaylar muazzam
çay mı yapsak...
ringo...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder