14 Mart 2014

Şiddet Kullananı Vurur...

şiddet artık bu çağda kullananı vurur... doğadan çıktığımızdan beri insanlaşma sürecimiz devam ediyor ve ulaştığı düzey burası, yani şiddet istemeyen bir düzey... şiddet, sınıflı toplumun kullandığı eski püskü hurda bir yöntem... ve bunu artık aşmak zorundayız... geldiğimiz nokta burasıdır... bunu en çok da yeni kuşaklar hissediyor...

insana, her ne yapıyorsan yap, ama şiddete başvurma demek zorundayız... ne kadar haklı olsak da ne kadar ölüm saçılsa da üzerimize, bunu bu kadar net ifade etmeliyiz...

devlet, kendisini insanlığın karşısına düşman olarak konumlandırmış bir savaş makinası... bu savaş makinasını olabilecek en geniş insan kitlesiyle hareketsiz bırakabiliriz... devlet denen bu örgüte ve elemanlarına karşı en etkili yol budur... şiddeti reddeden tutumun uzun vadede dostu da düşmanı da kazanan etkileri olur... devlet ve elemanları tek taraflı şiddeti uzun vadede sürdüremez... şiddet içermeyen bir çizgiye gelmesi uzun sürebilir ama varlığının meşruiyeti için tek şansı da bu... onun geleceği bu ve benzeri gidişat kanunlarını okuyabilme becerisine bağlı... kullandığı yöntemin aynısını kullanıyor olmak yöntemin meşru olduğunun düşünülmesine neden olacaktır... hem devlet hem elemanlarına aynı yöntemle yanıt vermek yöntemi aklar sadece... psikolojik ve daha derin ifadesi ile insanlaşma düzeyimizle onu hareketsizleştirmeye çalışmalıyız... kitlesel ve meşru çizgide kalarak kuşatmak onun bu teknik gücünü etkisizleştirir... 

sınıflı toplum denen bu toplum biçiminin organize etmeyi başardığı bir devlet aygıtı var karşımızda... bu aygıtın kullandığı yöntemi kullanmak aygıtın kültürünü kabul etmek demektir... oysa biz sevgi dolu bir dünya istemiyor muyuz... bu kadar açık değil mi bizim mesajımız ve  var oluş amacımız... o halde onun bu kültürünü aşmış bir noktada olduğumuzu söylüyorsak buna uygun davranmalıyız... yani onun kültürünü de aşan bir kültürü bizzat ve hemen hayata geçirmeliyiz... şiddeti kişisel ilişkilerimizden tutun da en uzak ilişkilerimize kadar bir yöntem olarak kullanmamalıyız...


devlet ve elemanlarının  saldırısını uzaklaştırmaya çalışmalıyız sadece... örneğin saldırı varsa barikat kurmalı ama örneğin taş ya da başka bir şey atmamalı... bu tarzı eğer kural haline getirebilirsek bu konudaki tutarlılığımız herkesçe bilinirse hiçbir şiddet olayından sorumlu tutulamayız... dolayısıyla tüm provakasyonları da boşa çıkarmış oluruz, daha en başından... yani kimse bizi birini öldürmekle suçlayamaz artık, tüm vicdani ve hukuki yargılamalardan alnımızın akıyla da çıkmış oluruz...

insanlaşma sürecine bizden önce hizmet etmiş tüm ermişler, dervişler, bilgeler, filozoflar, peygamberler, filozoflar, bilim adamları zaten bizim yerimize de öldüler, hapislerde yattılar, yakıldılar vs... onlar bizim yerimize ve üstelik bizim için inanılmaz acılara katlandılar zaten... artık bizim ölmemiz ya da öldürmemiz gerekmez, bunu aşmak zorundayız... 

ama yine de şiddete zorlanacağımız aşikar.... tarihte sınıfsal yada başka nitelikli çatışmalarda zor kullanıldı ama artık sınıf savaşını da aşan onu da tarihe gömebilecek yeni bir toplum biçiminin arifesindeyiz... toplumsal çevrimin yeni bir aşamasındayız... yeni bir toplumsal çevrimin eşiğindeyiz... kutsal kitapların cennet dediği, başkalarının modern komün dediği, insanlaşma çağına girmiş bulunuyoruz aslında... bunu yaşayarak göreceğiz tabi.... 

yedi bin yıldır devam eden sınıflı toplum biçiminin sonundayız ve yeni bir toplum biçimi insanlığın kapısını çalıyor... hem de bağıra çağıra.... sınıflı toplum denen bu deliliğin doğayı ve insanı mahvetmesine gün geçtikçe daha fazla insan uyanıyor... belli bir kritik çoğunluk bunun saçmalıktan ibaret bir toplum yapısı olduğunu kavrayıncaya kadar bu gidişatı gören insanlar elbetteki ellerinden geleni yaparlar... insan bu sorumluluğunu tarih boyunca yerine getirmeyi becerebilmiştir, çok şükür... bugün de o sorumluluktan ötürü genç nesillerimizle beraber kadınlarımız meydanları zaptediyor... din, dil, etnik farklılıkları tolere etmeye çalışıyor, üretim-tüketim sarmalından çıkmaya çalışıyor... yani sınıflı toplumu aşabilmek için minik antrenmanlar yapıyor... ve şiddet kültürünü de başarabildiği oranda hayatından çıkarması gerektiğini fark ediyor...

ama asıl mesele şu ki bu bilgiye ulaşmak başka bir şey, bu bilgiye uyum sağlamak başka bir şey... işte bu uyum konusunu halledebildiğimiz oranda yeni çağın ortaya çıkış ritmini de arttırıyoruz demektir... yani kolay gelsin hepimize...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Şiir Olmak Büyük Özgürlük Be Kuzum....

Sana diyorum, sen konuşurken söylediklerinden ziyade onların arkasındaki gerçek görünüyor. Sen bunu farketmezsin, yani bilinç dü...

Tüm Yazılar

Yazı Başlıkları
Şiir Olmak Büyük Özgürlük Be Kuzum....
Sihirli Geçişlerin İzinde
FİLMİN ÖTESİ
The Grand Flowing
Sendikal Manifesto
Aile Biçimleri-Kadın-Tek Eşlilik-Aşk
TOPLUMSAL ÇEVRİMDE İKİ BÜYÜK TIKANIKLIK ve İKİ BÜYÜK DOĞUM
Kutsallık Çevrimi ve Geleceğin Tinselliği-8.Bölüm İNSAN KUTSALLAŞTIRDIĞINA İNANIR
Kutsallık Çevrimi ve Geleceğin Tinselliği-7.Bölüm HAVVA'NIN ELMALARI
Kutsallık Çevrimi ve Geleceğin Tinselliği-6.Bölüm EFSANELER ve KUTSAL KİTAPLAR
Kutsallık Çevrimi ve Geleceğin Tinselliği-5.Bölüm KURAN ve MUHAMMED PEYGAMBERİN BİLİNCİ
Kutsallık Çevrimi ve Geleceğin Tinselliği-4.Bölüm TOTEM NEBULASINDAN YILDIZLAŞAN TANRILAR ve PEYGAMBERLERİ
Kutsallık Çevrimi ve Geleceğin Tinselliği-3.Bölüm BİLİM ve DİN YORUM ZENGİNLİĞİ
Kutsallık Çevrimi ve Geleceğin Tinselliği-2.Bölüm KUTSALLIĞIN ÇEKİRDEKALTI
Kutsallık Çevrimi ve Geleceğin Tinselliği-1.Bölüm BAŞLANGIÇ
Gençarov'un Askerleri
Luwiler ve Erkenci Domestikler
Krizler ve Kerterizler...Hoşgeldiniz...
İnsanlaşma Devam Ediyor
Asıl Sorunumuz Her Alanda Çürüme
Bütüncül Manifesto
Kadın ya da Lilith'i Beklerken
İlahiyat Bilgisinin Kökeni Üzerine
Gençarov'un Askerleri
ZYKLEN UND MUSTER VON EİNEM INDİVİDUUM
Cinsel Yasaklar Çiğnenirken
Korku Anayasası
GEZİ AND THE REAL ELECTIONS…
Jiman
kaosun şartı üçtür...
SİYASETİNİZ
Medeniyet Çökerken Bilgi Yapıları
Ruhun Kökeni
Gözleyen ve Gözlenen
Çevrimler ve Birey Örüntüsü
Akışa Uyum_Doğumun üçüncü Aşaması
Moloch ve Ötesi...
Bize Siyasi Değil Hayati Program Lazım
Akışı Kavramak_Doğumun İkinci Aşaması
Akışı Görmek_Doğumun İlk Aşaması,
erkeksi ölüm...
Siyasal Fareler ve İnsanlar...
Şiddet Kullananı Vurur...
neden bazı şeyler yerine başka bazı şeyler olur
bilen ve...bilinen ve...birleşik alan ve...(video)
ustaların kişisel bütünlüğü
İnsanlaşma Tezleri
İş ve Çalışma
İnsanlaşma Çevrimine Giriş (video)
Çevrimler ve Birey
Büyük Akış (video)
düşünce...kralımız...
İnsanlaşma Çevrimi ve Yeni Aşklar...
tonal ve nagual
kelimeleri, mülkleri biriktirmek ve büyük akış...
İnsanlaşma Şöleni...
Gezi Ruhu Kişinin ve Toplumun Yeniden Doğumudur...
Yeni Nesil Tarih Sahnesine Çıkmıştır: "PUTLARA TAPMAYIN..."
İnsanlaşma Kuşağı
İnsanlaşma Yolu
Yaşam ''talep'' edilmez...
taksim,ağaçlar ve yarını bugünden kurmak
Parçalanma ve Toparlanma
tanrı parçacığı,hem hem,farkındalık ve kavramlar...
sinema anlatım dilidir...
THE MATTER IS NOT THE "WOMAN"
mesele olan kadın değil ki...
*ruhsal sorunların kökenine dair *doğa-insan,bilinçaltı-bilinç,nefis-ruh *çevrimlerin birbirini baskılaması ve kullanması
İbni Arabi,CERN,Şaman,An
bir'in yolculuğu...
7 kat bilinç-7 kat sema
yolculuk
ilk gün...
oldum sandığın şeyin esamesi
Türklerin İslamlaşması,Devletleşmesi ve Medeniyete Geçişleri
Hasan Sabbah
Lilith'den Havva'ya
Kabile